Her biri ayrı güzel, her biri ayrı tat, her biri ayrı dünya…
Eğitmenliğim boyunca her yaştan gruplara farklı farklı temalı sanatsal seminer , workshop ve eğitim verdim. En çok beni heyecanlandıran , kıpır kıpır yerimde duramaz hale getiren çalışmalarım çocuk grupları ile olmuştur.
Bir çocuğun gözünden dünyayı görmek ne muhteşem. Elbette biz de çocuk olduk ve biz de aynı duygularla gördük ve algıladık dünyayı. Ama geri dönüş yok bizim için. Belki de bu sebepten ben çocuklarla sanatsal çalışmalar yaparken hiç kaybetmediğim çocukluma geri dönüyor, onların masum dünyasında yok oluyorum.
Çocuklar yetişkinliğe geçince hata yapmaktan korkar hale geliyor ve yaratıcılıklarını kaybediyor. Aslında doğuştan gelen yaratıcılık eğitimle yok ediliyor. Hata yapmalarına imkan tanımazsak asla üretemezler, yaratamazlar.
Asıl konumuza gelecek olursak; onları sanatsal çalışma yaparken serbest bırakmalı, sadece nasıl yapacağını göstermeli. Picasso’nun çok inandığım bir lafı vardır: ‘Tüm çocuklar sanatçı doğar. Mesele büyüdüğün zaman sanatçı kalabilmektir.’
Resim yapmanın fiziksel ve psikolojik açıdan sayısız faydası olduğunu biliyor musunuz?
Çocukların kas gelişimine ve göz-el koordinasyonunun sağlanmasına büyük katkısı olan resim yapma faaliyeti, iletişimin ve sanatın en güzel yöntemlerinden biridir. Bilinçaltının ifade edilmesine de imkan sunan ve el sanatı olarak yapılabilecek resimler sayesinde keyifli zaman geçirirken huzur bulabiliriz.
Çocukluk çağında edinilen resim yapma çalışmaları, çocuğun psikolojik gelişimine büyük fayda sağlar. Çocuğun iç dünyasını ifade edebilmesi için bir alan yaratan el becerileri, dinlenme ve rahatlamayı da beraberinde getirir.